25 Şubat 2015 Çarşamba

Türkiye'de Atatürk Dönemi



             Nihayet Kurtuluş savaşı kazanılmış ve ülke kurtarılmıştı.Böyle bir savaşı böyle bir ortamda pek az millet kazanabilir.Varımızla yoğumuzla savaşan atalarımız da bu azınlıktandı.Savaşıp 23 nisan 1923'de Lozan için ikinci defa toplanan TBMM,Bulgaristan ve geri kalanı itilaf devletlerinin oluşturduğu bir ekip tekrar toplandı ve 24 Temmuz 1923'de toplantı sonuca bağlandı.29 ekim 1923'dede artık devam edemeyen Osmanlı yerini Türkiyeye bıraktı.



             Geçen yazımda bahsettiğim soruya gelirsek Lozan'da görülenin dışında görülmeyen ne vardı ? Tarihdeki antlaşmaların hemen hemen çoğunda olan gizli maddeler Lozanda neydi ? Bu iddia'ya herkesin farklı bir yorumu olabilir.Ama adı üstünde bu maddeler "gizli" yani kimsenin yorumu,yorumdan ileriye götürecek bir delili yok.Benimde bir yorumum var(Sadece benim değil çok kişinin iddia ettiği bir yorum)ve bunu yazacağım.Öncelikle Türkiyenin ve Chp'nin kurucusu ve 15 yıl Cumhurbaşkanlığı yapmış Atatürk'ün icraatlarına bakalım.


          Chp tarihine bakarsak 9 Eylül 1923'de kurulan Chp 2 gün sonra genelbaşkan olarak Atatürkü seçti.Atatürk'ün geldikten 1 ay sonra yaptığı ilk önemli icraat kurtuluş savaşında konumu itibariyle(eğer Çanakkale olmasaydı)kolay ulaşılabilir olması ve bu güvenlik zaafiyetini ortadan kaldırmak için 13 Ekim 1923'de başkenti Ankara yapmıştır.Ardından 29 Ekim 1923'de Cumhuriyet İlan edilip(1 Kasım 1922'de saltanat zaten kaldırılmıştı) Türkiye resmen kurulmuştur.Ardından 3 Mart 1924'de hem halifelik hemde şeriye ve evkaf vekaleti kaldırılmıştır eğitimde ise Tevhid-i Tetrisat kanunu kabul edilmiştir.Ardından ilköğretimin zorunlu olması,devlet demiryollarının kuruluşu,Türkiye İş Bankasının kuruluşu gibi olaylar süre gelmiştir..En sonundada siyaset bilmeyen İsmet paşanın,Atatürk'ün İnönü savaşlarında(Ne kadar doğruysa tabi...)başarısı yüzünden İsmet paşaya güvenmesi hasebiyle Lozan için giden İsmet İnönünün uzlaştığı Lozan antlaşması yürürlüğe girdi.Daha sonra gene Mustafa Kemal paşa önderliğinde 25 kasım 1925'de şapka ve kıyafet devrimi yapılmıştır.Bu olay milli mücadelemiz olan kurtuluş savaşında İslam'ı için savaşan bazı kesimler için haince görülmüştür ve bölge bölge il il bu kanunu reddedip fes'inden sarığından vazgeçmeyenler olmuştur.Sonuçta çoğu silah zoruyla çıkartılmış direnenlerse idam edilmiştir,hatta Rize'de şapka için ayaklanan ve asılanların akrabalarıyla konuşma fırsatını bulduğumu ve hikayelerine gerçekten çok üzüldüğümüde belirteyim.30 kasım 1925'de ise tarikatlar,tekkeler ve zaviyeler topluca kapatılmıştır.Ardından 17 şubat 1926'da tarihinde kabul edilen medeni kanunla mirasta ve şahitlikte kadın-erkek eşitliği,tek eşlilik gibi maddeleriyle şeriat'tan uzak bir kanun daha kabul edilmiştir.Daha sonra devlet tarihimizdeki en büyük inkılap olan harf  inkılabı 1 Kasım 1928'de yürürlüğe girmiştir.Bu çalışmaların hepsinin amacı laikliğe ortam hazırlamak içindir,bu ortam'ı hazırlamak için yapılan anayasa değişiklikleri ise Cumhurbaşkanlarının ant içerken söylediği "vallahi" sözcüğünün kaldırılması,şeriat hükümlerinin yürütülmesinin kaldırılması gibi çok önemli anayasa değişiklikleridir hatta bununda yeterli olmayacağını düşünerek 3 Şubat 1928'de hutbenin Türkçe okunmasıyla başlayan süreç daha sonra haddini aşıp duaların ve ezanında Türkçe'ye çevrilmesiyle devam etti.Bu dönemlerde ezan'ı okunması gerektiği gibi arapça okuyan bir çok kişi hapislere atılmıştır...Bunca değişikliğin artık yeterli olduğu düşünülerek 5 şubat 1937'de Anayasanın 2.maddesine laiklik ilkesini sokmayı başarmıştır.Atatürkün 10 Kasım 1938'deki ölümüyle Chp'de Atatürk dönemi son bulmuştur.








          Şimdi size Chp'de Atatürkün 15 yıllık dönemini kısaca anlattım.Buradanda görebileceğiniz üzere bu ülke kurtulduktan sonra Atatürk ve üyelerini Atatürkün seçtiği 2.TBMM ülkede şeriat rejimi'ni bitirip laikliği getirmek için çalışmıştır.Bu çalışma düzenine saygı duyanlar olabilir belki ama o getirdiğiniz düzeni desteklemeyenlere hiç bir hak tanıdınız mı?Kazım Karabekir gibi savaş kaybetmemiş bir komutan'ın kurduğu partiyi saltanatın ve halifeliğin kaldırılmasına karşıt olduğu için kapatırsan ve bundan sonrada demokratik görünmek için göstermelik olarak bizzat Atatürkün arkadaşı Ali Fethi bey'e verdiği emirle kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkasına şeriat'ı geri isteyenlerin doluşmasıyla tekrar Atatürkün emriyle partisini kapatan Ali Fethi bey varken sen bu millete nasıl bir demokrasi getirdin ? İnsanlar 1945 yılına kadar ki tek partili dönemde sizin dediklerinizi kabul etmeyip oy kullanmasa bile genede sizin getirmeye çalışıp en sonunda getirdiğiniz laikliğe uymak zorundaydılar.Uymayanları asıyordunuz..Böyle bir durumda çıkan isyanlar bile insana masum geliyor.Atatürk'ün kurtuluş savaşını kazanmamızı sağlayan ve ülkemizi tam anlamıyla temsil eden 1.TBMM'yi neden kapattı ? Bu kadar başarılı bir kuruluş neden kapatılmıştı ? Cevap basitti dualarla açılan 1.TBMM asla böyle inkılapları ve laikliği kabul etmezdi.Atatürk ideolojisini uygulamak için böyle bir değişime gitmeliydi ve gitti.Bu Ülkede büyük zulümler yaşandı bu zulumlerin sebebi bir zamanlar ismimizi duyunca titreyen batının son yüzyıllarda bize karşı aldığı zaferlerle bizde oluşan demekki batı bizden daha üstünmüş algısı ve batıya benzeme isteği.Batıya benzemek içinde öncelikle laiklik ve demokrasi(Aman ne demokrasi ama dedirten 22 yıl yaşadık)lazımdı.





               Şimdi gelelim lozandaki gizli maddeler konusuna benim bu zamana kadar duyduğum iddialardan en akla yatkını Lozan sonrası dönemde yaşananlarıda göz önüne alırsak Türkiyedeki dini yönetimi değiştirme ve geçmişiyle bağını koparması üzerine gizli bir madde olduğu kanaatindeyim.Atatürkün bu zamana kadar yapmaya çalıştığı bu 2 şeyi istekli bir şekilde yapmışda olsa bu fikrin bize Lozanda'ki Birleşmiş Krallık(İngiltere) tarafından dayatıldığını İsmet İnönü ve Atatürkünde sorunsuz kabul ettiğini düşünüyorum.Başka birçok yerde gene kesin olmamakla birlikte yazılan çizilen bir Atatürkün İngilizlere karşı hayranlığı olduğunu ve Osmanlıyı bu durumdan kurtaracak kişilerin yalnızca İngilizler olabileceğini söylediğini iddia eden kişiler de gördüm.Bunlara ek olarak Atatürkün zamanında fakir halk kesiminin müslümanlardan oluşup kemalistlerin sefa sürmesi ve Atatürk'ün öldüğünde İşbankasında'ki parası hepsi birbiriyle alakalı gibi dursada,Bu gizli madde sadece iddia..Gizli maddeler olsun yada olmasın biz bunları bilelim yada bilmeyelim kesin olarak bildiğimiz tek şey Atatürk bu milletin 1000 yıllık din anlayışını değiştirmeye çalışmıştır..




















Bu kanıtlardan artık bolca bulabiliyoruz ve okuduğu zaman inanmayanların gözüne gözüne sokabileceğimiz delillerimiz oluyor..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder